top of page

Enerji İsrafı Testi

Son yıllarda artan kronik yorgunluk söylemlerine denk gelmişsinizdir. Hatta bu halin içinden geçmiş bile olabilirsiniz. Hiçbir şey yapmama isteği ile günlerimiz, aylarımız, yıllarımız geçip gidiyor. Motivasyonsuz geçen zamanımız bizi daha da strese sokuyor haliyle. Bıkkınlık yaratan bu bilinçsiz durumun içinden çıkmak için destek almak işleri fazlasıyla kolaylaştırıyor. Son yıllarda uygulayıcılığını yaptığım çiçek terapisi ve biyoenerji ile bu alanda bir çok kişi ile görüşmeler, seanslar gerçekleştirdim. Ortaya çıkan şey; kısaca ''enerji israfı''.

Konumuz yaşadığımız yerde tasarruf sağlamak değil. Aslında bir tasarruf sağlamak istiyoruz ama bu yazının konusu yaşam alanlarımız için değil kendi enerji alanımız için tasarruf sağlama üzerine. Yaşam alanları için oluşturduğumuz tasarrufları hatırlamak, ne gibi uygulamalar yaptığımızın üzerinden geçmekte fayda var. Çünkü gereksiz yere harcanan her enerji için aynı yaklaşımı sergilemek bize hiçte yabancı değil.( Bunu cebimize koyalım.) Yaşam alanlarında neler yaparız, gereksiz yere akan su varsa musluğu kapatırız, bulunmadığımız odanın ışığını kapatırız, iki kişiysek evde on kişilik yemek yapmayız, yüksek sesli bir yerdeysek çaresine bakarız.. Elimizden geldiğince zararsiz ziyansız iş yapmak isteriz.

Peki gelin bu iş kendimize gelince nasıl oluyor? Bu tasarrufları kendimde de uygulayabilir miyiz? Öncesinde farkında varmadan yaptığımız, enerjmizi aşağı çeken, azaltan durumlar neler onlara bir bakalım.


  1. Geçmiş anıları hatırlamak, geçmişte yaşamak.

  2. Gelecek kaygısı içinde olmak.

  3. Yaşanılan stresli durumları zihninde sürekli canlandırmak.

  4. Pişmanlık duymak. Keşke şöyle yapsaydım..

  5. Kendine acımak. Ben de şans mı var?

  6. Başkalarını suçlamak. Hep benim başıma gelir bu şeyler! Ben sana demiştim!

  7. Başkalarına üzülmek.

  8. Korkular.

  9. Duygu iniş ve çıkışları. Çok severken aniden nefret etmek

  10. Kıyaslamak.

  11. Kıskanmak.

  12. Dedikodu yapmak.

  13. Geç saatlere kadar ayakta kalmak ve geç uyanmak.

  14. Düzensiz yaşam biçimi.

  15. Kibir.

  16. Değişime direnmek.

  17. Yalan söylemek.

  18. Çok konuşmak.

  19. Hareketsiz bir yaşam.

  20. Kararsızlık.

  21. Kendine inanmamak.

Kaç tanesine ''evet var!'' diyebilirsin???


Bunlar öyle çok yer kaplıyorki bizde hatta uzun zamandır bizimleler. Alışmış gibi görünsekte zararlarını bedenimizde ya da psikolojimizde hissetmeye başlamış olabiliriz. Her gece yatakta geçmiş anıları yaşamak, gelecek kaygısı içinde olmak, yabancı gelmiyor değil mi? Var olan enerjimizi an be an tüketmelerine izin veriyoruz. Tüm enerjimiz zihnimizin oyunlarına harcanırken, motivasyonumuzu da yerlebir ediyor. Geriye sadece ufak tefek işlere yetecek enerji kalıyor.


Düşünce sizin düşünceniz, zihin sizin zihniniz onu oraya ne bir başkası yerleştirdi ne de birinden gönüllü olarak aldınız. Alışkanlıklarınızın kurbanı olmayın, sizi tüketen, aşağı çeken düşüncelerinizi farkedin. Aynı filmi yıllardır izliyorsunuz. Hala ilk izlediğiniz heyecanı arıyorsunuz ama bıkkınlık sinyallerini görmüyorsunuz. Gözünüzü açın, kulağınızı verin kendi iç sesinize.

Gerçekten her gece yatarken saatlerce bir şeyler düşünmek size acı vermiyor mu?

İçinizdeki korkuların varsayımı size yaşanmamışı yaşamış gibi hissettirirken acı çekmiyor musunuz?

Başarısızlığınızın ve mutsuzluğunuzun nedenlerini başkalarına bağlarken gerçekte yaşamınızın sorumluluğunu üstlenemediğiniz için kendinizi cesaretsiz olduğunuz için suçlamıyor musunuz?

Kararsızlığın içinde adım atamadığınız için sancılar çekmiyor musunuz?



Acıya olan bu bağlılığımızn temelinde sürekli haklı çıkmak isteyen, anlaşılmak isteyen, duyulmak ve görülmek isteyen bir zihin yapısı mevcut. Gelin bunları öncelikle kabul edelim. Evet kıskanç biriyim, evet her gün aynı şeyleri düşünmekten bıktım, evet kendimden bahsetmeyi çok severim, evet başkalarını suçlamak ben de alışkanlık oldu, evet beni sevgi dolu insan sansınlar diye başkalarına üzülürüm hep, evet korkularım başıma gelecek diye panik oluyorum...


Neler yapabiliriz peki?

Kabul etmek büyük bir adımdır. Kendinizi görmek adına oluştuduğunuz bir alandır. Gün içinde kendinizi izlemeli, gelen o düşünceyi farketmeli ama sizi çağırdığı yoldan gitmemelisiniz. Gece geç saatlere kadar kalma alışkanlığınıza teslim olmamalısınız. Kararsızlığın içinde iradenizi ortaya koyup karar vermeli, o belirsizlikten kurtulmalısınız. Kendinizi şaşırtın.Büyük adımlarla değil ufak ufak başlayın. Dişinizi fırçalarken hangi elinizle tuttuğunuza bakın ve diğer elinizle fırçalamayı deneyin. Sevmem, almam, nefret ederim gibi kelimeler ile başlayan cümleler kullandığınızda farkedin kendinizi. Birine bir şey anlatırkenki takıntığınız mimikleri farkedin. Su içerken zihninizden geçenleri görün...


Kendinizi izlerkerken düzenli bir yaşam biçimi oluşturun. Meditasyon zihin yapımızı görmek, dönüştürmek için harika bir araç, deneyin. Yoga zihin,ruh, beden birliği ile izin verin sizi meditasyona götüren altın yola. Nefes çalışmaları, çeşitli terapiler, size uygun sporlar, 21 günlük yapılan etkinlikler...




25 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Vagus Siniri

Kutupsuzluk

Yedi Kapısı

bottom of page