top of page

Bedeni Görmezden Gelmek

Zihninizde çok zaman harcamak bedeninizi size unutturabilir. Düşünmekle, bir şeyleri planlamakla öyle yoğun olursunuzki siz yine bedeninizi unutursunuz. Tüm dikkatinizi kafanızı meşgul eden, sizi yoran şeylere öyle verirsinizki dış dünya bir zaman sonra yokmuş gibi gelir. İç dünyanızda ise zamanında kurup unuttuğunuz bubi tuzaklarını bir bir hatırlamaya çalışırsınız ama bedeninizin bu tuzakları size çoktan haber verdiğini görmezden gelirsiniz. İç dünyayı dış dünyadan bağımsız sanırsınız ama fizyolojinin psikolojiyi etkilediğinin gerçekliğini bilinçli şekilde reddedersiniz.


Neden?


Bedeniniz ile bağları koparmış olduğunuzu söylebilirim ama bu oldukça yüzeysel bir açıklama olur. Bunu biraz detaylandırmak istersek şöyle devam edebilirim, bilinçsizce reddedilen bedenden memnun kalınmadığını söyleyen bir sürü araştırma var. Özellikle son yıllarda bu konuda farkındalık artsada öncesinde yer etmiş bazı kalıplara ister istemez kapılabiliyoruz.

Bir araştırmaya göre kronik rahatsızlığı ve ağrısı olan insanların bedenlerini içsel olarak reddettiğine dair yazılar var. Hatta bunun bir gün feci şekilde ölme ya da kötü şekilde yaşlanma gibi korkuların tetikleyebileceğinden bahsediyorlar. Bedenle olan kopukluğun altında aslında daha gelmemiş ve yaşanmamış olan zamanın korkusu olduğunu anlayabiliyoruz. eğer farklı açılardan kendimizi değerlendirmek istersek bu yaklaşım dikkate almak faydalı olacaktır. Gelecekte beklediğimiz o korkulu senaryolara kendimizi şimdiden kapatıyoruz. Bedeni duymuyor, görmüyor, iletişim kurmuyoruz ve bedenin kendini günden güne yok etmesine izin veriyoruz. Farkına varmamız gereken bir diğer şeyde ister beğenelim ister beğenmeyelim, bir bedenimiz var ve bedeni görmezden geldiğimiz her an aslında sorunlarımızı bedende deapoluyoruz. Bedenimizi sonsuza kadar görmezden gelemeyiz!

Onu şimdi tam da şuan da görmeye ne dersin? İnsanlarla konuşurken onların gözlerinin içine bakıyor ve onları gördüğümüz mesajını veriyoruz. İletişim halinde olduğumuz kişi kendini gördüğümüz ve onu duyduğumuz için iyi hissediyor. Peki gözlerinin içine bakmadan konuşsak neler olur? Kendini iyi hissetmez, görülmediğini düşünür. Bedeninize bu şekilde yaklaştığınızı fark edebilir misiniz? Bedeninizi ruhunuzun evi olduğunu kabul edebilir misiniz? Evinize ne kadar iyi bakıyorsunuz? Evinizde yıkık dökük şeyleri fark edebiliyor musunuz? Karanlık odalar var mı? Kapısını açamadığınız odalar var mı?


Bedenini baştan aşağı tara... Gerginlik, uyuşukluk, ağrı hissettiğin bir yer varsa nefesini ve dikkatini o bölgeye gönder. Nefesin gittiği yerde damarlar genişler, rahatlar... Belki bedeni bir süre hissedemeyeceksin, olsun! Bunu fark etmek ile bile bedeni görmek anlamına gelir... Yeter ki izinli ol görmeye!


58 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Vagus Siniri

Kutupsuzluk

Yedi Kapısı

bottom of page